Bu soruyu önce arkadaşlarıma sordum.
Gelen cevaplardan birkaçı şöyle
oldu.. “işi kırsaydım hatırlardım”, “genel müdürün yanağından bir fıstık
alsaydım hatırlardım”, “uzun zamandır görmediğim birisini görsem hatırlardım”…
Sonra kendim yanıtladım “ani ve
plansız bir tatile gitsem hatırlardım”, “hiç tanımadığım ilginç insanlarla
tanışsam hatırlardım”.
Cevaplarımızda ortak nokta deneyimlemediğimiz şeyleri deneyimleseydik, daha önce keşfetmediğimiz şeyleri
keşfetseydik ya da bilmediğimiz, tanımadığımız şeylerle tanışsaydık o zaman
hatırlanası bir günümüz daha olurdu.
Yeni, farklı, sürpriz şeyler yaşamak,
deneyimlemek ve gelişmek hepimizin hoşuna gidiyor.
İş, güç, sorumluluklar, beklentiler
derken tüm bunları yaşayacak, deneyimleyecek pek fırsatımız olamıyor ne yazık
ki.
Aşağıdaki şiir bu anlamda beni çok
etkiliyor. Eğer hayatı yeniden yaşama imkanımız olsaydı, neler neler
yapabileceğimize dair …
Eğer hayatımı yeni baştan
yaşayabilseydim o yaşamda daha çok hata yapardım.
O kadar mükemmel olmaya çalışmazdım. Daha çok dinlenirdim.
Bu yaşamda, onca ciddiyetin arasında
yapamadığım kadar eğlenirdim.
O kadar temiz kalmazdım. Daha fazla riskler göze alır, daha çok gezer, daha çok
günbatımı seyrederdim,
daha çok dağa tırmanır, daha çok nehirde yüzerdim.
Gitmediğim daha çok yere giderdim.
Daha çok dondurma, daha az bezelye yerdim.
Daha çok gerçek sorunlarım, daha az sanal sorunlarım olurdu.
Ben yaşamın her dakikasını gerçekçi ve kitabına uygun yaşayan insanlardan
biriydim.
elbette mutluluk anlarım da oldu ama, geriye dönüp, baştan başlayabilseydim çok
daha fazla iyi anlarım olurdu.
Çünkü, eğer bilmiyorsanız, yaşam bundan ibarettir, anlar, yalnızca anlar...
"Şimdi"yi sakın kaçırma.
Ben, yanında, termometre, bir şişe su ve paraşüt olmaksızın asla bir yere
gidemeyen insanlardan biriydim.
Eğer hayatımı yeniden yaşayabilseydim, çok daha hafif gezerdim.
eğer hayatımı yeniden yaşayabilseydim, baharın başlamasıyla birlikte
ayakkabısız yürümeye başlar, sonbahar bitimine değin çıplak ayakla devam
ederdim.
Bilinmeyen daha çok yola sapar,
güneşin doğuşunu daha çok seyreder,
daha çok çocukla oynardım. Yalnızca bu yaşamda bir şansım daha olsaydı.
Gel gör ki, işte 85 yaşındayım ve biliyorum ki,
artık ölmekteyim....
jorge luis borges