Psikeart Dergisi
Psikiyatri
ve Sanat. Birbirlerini besleyen, biri diğerini anlamaya,çözmeye
çalışarak bir disiplin olarak tanımlamaya çalışan iki alan. Psikiyatri,
bir bilim oma yolunda antik Yunan’dan klasik hatta çağdaş sanatın
yaratıcısı, konusu, kahramanları ve biçimlerinden tanımlar alan, dilini
besleyen bir bilim dalı. Öyle ki bazen bir edebi metin, resim ve film,
psikiyatrinin tanı ve tedavi yöntemlerine öncü olabiliyor ya da sanatsal
bir üretim psikiyatrinin sorunsallarından esinlenebiliyor.
Bir yandan güncel psikiyatri
tartışmalarına zemin oluşturmak, bireylerin farkındalığını arttırmak,
sorunlarla baş edebilme süreçlerine katkıda bulunmak, diğer yandan
psikiyatriye konu olan kavramların sanatsal alandaki yansımalarının
altını çizmek. Bu kulvarda ilerlemek ve ilerlerken her iki alandaki
tanımlara derinlik kazandırmak, derginin ulaşma noktalarında tartışma
olanaklarını yaratmak. Bu bağlamda sığlaşmadan, farklı derinliklerde
okunabilir olmak hedefimiz.
20
bin adet basılan Psikeart, Yay-Sat tarafından tüm Türkiye’de gazete
bayilerine ve D&R, Remzi gibi büyük kitabevlerine, bir başka dağıtım
kanalıyla tüm Türkiye’deki kitabevlerine, tarafımızdan abonelere, ajans
reklam direktörlerine, firma yetkililerine, devlet protokolüne, özel
derneklere, hastanelere ve tabii psikiyatristlere, psikologlara ve
akademisyenlere dağıtılmaktadır.
Yazarı : Ceylan DAŞ
Dizgi ve Sayfa Tasarım : Songül KALENDER
Sayfa Sayısı : 328
Gestalt yaklaşımı hem bir yaşam felsefesi hem de bir terapi ekolüdür.
Gestalt yaklaşımı kişinin yargılamadan, suçlamadan, utanmadan, korkmadan
ve endişelenmeden kendisiyle ve çevresiyle bütünleşebilmesine,
bütünleşerek büyümesine ve büyüdükçe "büyük" bir dünyada "olduğu gibi"
varolmasına olanak tanıyan hümanist bir bakış açısına sahiptir.
Dolayısıyla Gestalt yaklaşımını anlatan bu kitap kendini anlamanın,
insan insana temasın ve kişisel gelişimin önemine inanan herkes içindir.
Gestalt yaklaşımı ülkemizde henüz çok yaygın olarak tanınan bir bakış
açısı değildir. Bu nedenle kitabın amaçlarından biri Geştalt yaklaşımını
tanıtmak ve tanıtırken de okuyucuların ihtiyaçlarının, isteklerinin,
çevresiyle nasıl temas kurduklarının, tamamlanmamış işlerinin ve
kördüğümlerinin farkına varmalarına yardımcı olmaktır. Kitabın ikinci
amacı ise terapi eğitimi alan terapistlere, Gestalt yaklaşımının
kuramını ve yöntemlerini örneklerle anlatarak terapötik bilgi ve beceri
düzeylerinin yükselmesine katkıda bulunmaktır.
|
Yazarı: Dr. Martin E. P. Seligman | | | | | | | | | | | | | | | | |
Mutluluk konusundaki yeni araştırmalar,
mutluluğun kalıcı bir biçimde arttırılabileceğini göstermektedir. AYrıca yeni
bir hareket olan Olumlu Psikoloji, belirlenmiş mutluluk alanınızın daha üst
düzeylerinde yaşamınızın yollarını ortaya koymaktadır; bu kitap, olumlu
duyguları anlamayı ve kendi olumlu duygularınızı artırmayı ele almaktadır.
Mutluluğun kalıcı olarak yükseltilemeyeceğini kuramı, mutluluk konusundaki
bilimsel araştırmaların önündeki bir engelken, bir başka, daha önemli bir engel
de mutluluğun özgün olmadığı inancıdır. İnsan doğası hakkında, pek çok kültürde
tekrar tekrar kendini gösteren bu yaygın görüşe, kokuşmuş dogma adını veriyorum.
Bu kitabın yıkmak istediği herhangi bir dogma varsa, o da budur. |
|
Bu
kitap, hepimizin içini kemiren ancak pek nadir ifade edebildiğimiz bir
korkuyu su yüzüne çıkarıyor: başkalarının bizim hakkımızda ne düşündüğü
korkusu. Başarısızlığımızın toplum tarafından acımasızca yargılanacağı
hissi. Bir başka deyişle bu kitap, evrensel bir endişeye, statü
endişesine ayna tutuyor. Alain de Botton, yine zarafet ve incelikle
statü endişemizin nereden kaynaklandığını ve onu yenmek için neler
yapabileceğimizi anlatıyor bize. Felsefecilerin, sanatçıların ve
yazarların yardımıyla, statü endişesinin tarihsel öyküsünü ve tarih
boyunca bu endişeyi yenmeye çabalamış hareketleri inceliyor. Toplumun
acımasız yargılarına karşı kalkanlar edinen ve bu yolla mutluluğa
ulaşmaya çalışan yalın ayaklı filozofların, üstsüz bohemlerin,
komedyenlerin, şair ve ressamların bir resmi geçidini sunuyor okura.
Sonuç:
bu kitap yalnızca eğlendirmiyor, düşüncelerimizi de kışkırtıyor.
Felsefenin yardımıyla toplumsal kaygılarımızdan kurtulmamızı sağlayan,
yürek hafifleten bir kitap.
Kitabı okuyanlar, belki yıllardır ruhlarını kemiren statü endişesinden arınmış olacaklar.
|
Gerçek bir başvuru kitabı
Uzman
psikolog Fatma Torun Reid, bilimsel bir temele dayanarak, gündelik
hayatın rahatlatıcı aşinalığından uzaklaşmadan, yaşamlarımızın
merkezinde yer alan ama belki de hiç farkında olmadığımız "psikolojik
oluşumlar"a ışık tutuyor.
Yazar, pek çok araştırma ve kuramdan
oluşan birikimlerin sentezini otuz beş yıllık klinik çalışmalarından
örneklerle okurlarına sunuyor:
- Anne çocuk ilişkisinde sevgi/öfke ikilemi - Çocukların yemek sorunu: Bitmeyen savaş - Gençliği tehdit eden 'şiddet' virüsü - Erkek evde suskunsa - Evlilikle aşk biter mi? - 'Boş yuva' sendromu - Depresyon neden çok kadınlarda görülüyor?
Masaru Emoto
KURALDIŞI YAYINLARI
Suyun Gizli Mesajı, uluslararası üne
sahip Japon araştırmacı Masaru Emoto'nun bütün dünyada büyük yankı
uyandıran su kristalleri fotoğraflarını
içeren sıra dışı kitabı. Su moleküllerin düşüncelerimizden,
duygularımızdan ve kullandığımız kelimelerden etkilendiğini bulgulayan
Dr. Emoto, suyun, söylenen sözlere, hissedilen duygulara, gösterilen görüntülere ve dinletilen müziğe göre nasıl bir değişim gösterdiğini birbirinden muhteşem su kristali fotoğraflarıyla
gözler önüne seriyor. Hem dünyamız hem de bizler büyük ölçüde sudan
oluştuğumuz için suyun mesajı hepimizin bireysel sağlığı, doğanın
yenilenmesi ve dünya barışı açısından muazzam bir önem taşıyor.
Depremden hemen önce ve hemen sonra yeraltı sularından aldığı
numunelerdeki kristal oluşumlarını inceleyen Dr. Emoto, bu verilerin
biriktirilmesi durumunda, su kristali teknolojisinin depremleri önceden
tespit etmekte kullanılabileceğini de ortaya koyuyor.
"Yüzyıllar boyunca, insanlık,
yeryüzünden sürekli çaldı ve her seferinde geride çok daha kirli bir
dünya bıraktı. Ama şimdi su bizimle konuşuyor; su kristalleri
aracılığıyla, bilmemiz gerekenleri bize söylüyor. Bugünden itibaren
yepyeni bir tarih
biçimlendirmeliyiz. Su, kendimize nasıl bir yön belirlediğimizi büyük
bir dikkatle izliyor ve kayda geçiriyor. Benim tek arzum, suyun bütün insanlığa verdiği mesajın herkesçe duyulması ve özümsenmesi."SİTE:www.kitap |
|
|
|
|
|
|