Ben kim miyim?

Bu bloğun sahibesi Nisan'ı, Elisa'yı, güneşli günleri, yemek masasi sohbetlerini, baharatçı kokularını, gökkuşağını, peynirin her çeşidini, damla sakızlı Türk kahvesini, psikolojiyi, taze ekmeğin ucundan koparmayı, semt pazarlarında gezmeyi, hayal kurmayı, dost sohbetlerini, radyo dinlemeyi, morali bozuk olanların neşelerini yerine getirmeyi, hayattan, sevgiden, olumludan, insan davranışından konuşmayı, anlatmayı ve öğrenmeyi seviyor!
Anne, eş, psikolog, çalışan, arkadaş, koç vs. vs..

25 Aralık 2011 Pazar

Peki peki anladık..


MFÖ’nün bu şarkısını ilk ne zaman dinledim bilmiyorum. Sanırım lise yıllarındaydım. Sözleri çok ilgimi çekmişti. Peki peki anladık. Sen neymişsin be abi..
Bu gerçek bir kişimiydi yoksa hayali birisine mi yazılmıştı diye yıllarca merak ettim durdum. Çünkü anlatılan kişiyi zihnimde canlandırmakta çok zorlanıyordum. Hem en güzel kızı kapan, hem en güzel şarkıyı yazan, hem en güzel yemek yapan kişi nasıl olabilirdi…Geçenlerde bir radyo programında bu sorumun cevabını duydum ve ağzım bir karış açık kalarak büyük bir jetonu beyin kıvrımın derinliklerinde aşağıya doğru indiğini duydum..
Bu şarkıyı MFÖ gerçek birisine hitaben yazmış. Kim mi?? Sıkı durun söylüyorum. Ayhan Sicimoğlu..

Koçluk sürecine giriş


4 günlük yoğun bir 'Koçluğa Giriş – Motivasyon Yaratma' eğitiminin ardından yorgun ama bir o kadar da aydınlanmış şekilde dönüyorum. Koçluk kavramını o kadar çok duyuyorum ki etrafta. Televizyonda çıkan envai çeşit koç görünümlü kişiden dolayı koçluk kavramının içinin yavaş yavaş boşaltıldığını düşünürken bu eğitim ile koçluğun zihnimdeki yeri çok daha netleşti, inancım arttı. 

15 Aralık 2011 Perşembe

Girişimcilik ve Sindirella!


Çocuklukta bilinçli ya da bilinç dışı verdiğimiz kararlar yetişkinlikteki kaderimizi belirliyor. 
Küçücük bir çocukken yazdığımız yaşam senaryomuz geleceğimizi şekillendiriyor. 

İzlediğimiz bir film, okuduğumuz bir masal ya da etrafımızdaki bir rol model bu senaryonun başrol oyuncusu olabiliyor.

Yaşam senaryomuzu anlamak kolay iş değil, çünkü çok karmaşık ve çoğunlukla detaylarını bilinçli aklımızla dile getiremiyoruz. 
Genelde yaşam senaryosunu anlamak için çocuklukta sevdiğiniz, aklınıza hemen gelen masallar irdeleniyor.

Benim hikayem Sindirella’ydı. Bunu aldığım süpervizyon seansında fark ettim ve evet ben aynen böyle yapıyorum dedim. Nasıl mı? Anlatayım..

9 Aralık 2011 Cuma

Nasıl şarkılar söylemek istiyorsam öyleyim..

















Bugün hava yağmurlu, puslu.. ben de yalnızlık üstüne, yağmurlu şarkılar söylemek istiyorum. Yalnızlık yağmur olmuş akıyor damlarına kentin… diyerek akustik bir gitarla sessiz bir meyhanede şarkı söylemek istiyorum. Sadece ben, gitar ve gece… 

8 Aralık 2011 Perşembe

Basit yaşamak artık imkansız mı ?

Ne zaman başladık beklentilerimize, isteklerimize bu kadar odaklanmaya bilmiyorum? Anneannelerimiz, dedelerimiz de bu kadar hassas mıydı beklentiler, hedefler konusunda yoksa malum global dünya düzeni mi bizim kafamızı bu kadar karıştıran?
Nerde kaldı Şair’in ‘Basit yaşayacaksın. Mesela su içecek kadar basitmısrası.
Şöyle kana kana sadece susuzluğunu düşünerek mi su içiyoruz yoksa sağlıklı yaşam için günde en az 2 litre su içmek için mi?  
‘Tek düğmesi olacak elindeki cihazınsözü ne kadar tanıdık. Evinizde kaç kumanda var mesela? Bizim evin sadece salonunda 4 tane var. Televizyonu açmak için önce birini, sonra bir diğerini, diğer kanallara bakmak için bir üçüncüyü kullanıyorum. Biri kaybolsa televizyonu açmak mümkün değil. Sadece ekrana bir görüntü getirmek için fazla karmaşık değil mi?
 Bir sürü para verip aldığın son moda cep telefonunda, fotoğraf makinesindeki özelliklerinin kaçını kullanıyorsun?