Ben kim miyim?

Bu bloğun sahibesi Nisan'ı, Elisa'yı, güneşli günleri, yemek masasi sohbetlerini, baharatçı kokularını, gökkuşağını, peynirin her çeşidini, damla sakızlı Türk kahvesini, psikolojiyi, taze ekmeğin ucundan koparmayı, semt pazarlarında gezmeyi, hayal kurmayı, dost sohbetlerini, radyo dinlemeyi, morali bozuk olanların neşelerini yerine getirmeyi, hayattan, sevgiden, olumludan, insan davranışından konuşmayı, anlatmayı ve öğrenmeyi seviyor!
Anne, eş, psikolog, çalışan, arkadaş, koç vs. vs..

6 Mart 2012 Salı

Dost Muhabbeti!


Şu aralar en çok dost muhabbetini özlüyorum.

Hani eskiden yapılanları. Bir iki çok samimi arkadaş bir araya gelirsin. Laf lafı açar. Yanında bir bardak tavşan kanı çay, şarap ya da rakı. 

Konuşulan her şeyin bir anlamı vardır. Bazen de her şey anlamsız. 
Kah efkarlanırsın, kah neşelenirsin. Dostunun derdiyle dertlenirsin. 

Ufak meseleler bile önemlidir. Yanlış yapmıştır biri ya da verememiştir bir finali. Bunlar dahi önemli mesele. 

Öyle eğlenir, öyle derin sohbetler edersin ki yıllar sonra bile hatırlarsın.. O günkü halini, dostlarını, güldüğün hüzünlendiğin şeyleri..

Mekanlar gelir gözünün önüne. Leman Kafe, London Pub. vs. 
Ne kadar zaman geçmiş dersin? Vay be oldu mu o kadar?

Dostlar önemlidir insanın hayatında. Büyümek için, dertleşmek için, paylaşmak için onlar olmalı sofrada.

Onun derdiyle dertlenip, onun heyecanıyla heyecanlanırsın. 

Dostun yüzünde aydınlık.. gençlik ve muziplik..

Sen olgunlaştıkça, etraf olgunlaşır. Ama gerçek bir dostla her daim çocuksun. 
Eskileri hatırlamak için tek bir melodi, tek bir hatıra yeter.

Hatırlar mısın senle bir gün nasıl eğlenmiştik Tunalıda? Nasıl ağlamıştık Bahçeli’de? 

Sonra o hoca nasıl takmıştı sana, bitirememiştin tezini. Yarım dönem uzamıştı boştan yere.

Bu muhabbetler uzar gider. Ne güzeldir dostları yeniden hatırlamak, ilk gençliği, okul yıllarını yeniden tazelemek dimalarda. 

Var mı sizin de böyle dostlarınız? 
Aradan yıllar da geçse, bir araya gelince sanki dün bırakmış gibi devam ettiğiniz sohbetleriniz?  Haydi paylaşın o zaman …

1 yorum:

  1. evlenmeden, hatta çocuklanmadan önceye ait gibi anlattığın. Şimdi bu dost sohbeti için iş sonrası 1 saat yaratabilirsek ne ala...O 1 saatler de güzel oluyor tabi ama aradığım biraz gevşeklik. Yani bir yerde saat kaçta kalkacağımıza öncesinden karar vermeden oturmak. Acele etmeden sohbet etmek, gevşek gevşek...

    YanıtlaSil