Ben kim miyim?

Bu bloğun sahibesi Nisan'ı, Elisa'yı, güneşli günleri, yemek masasi sohbetlerini, baharatçı kokularını, gökkuşağını, peynirin her çeşidini, damla sakızlı Türk kahvesini, psikolojiyi, taze ekmeğin ucundan koparmayı, semt pazarlarında gezmeyi, hayal kurmayı, dost sohbetlerini, radyo dinlemeyi, morali bozuk olanların neşelerini yerine getirmeyi, hayattan, sevgiden, olumludan, insan davranışından konuşmayı, anlatmayı ve öğrenmeyi seviyor!
Anne, eş, psikolog, çalışan, arkadaş, koç vs. vs..

21 Kasım 2011 Pazartesi

Yeteri kadar İyi Anne Olmak!


Biz kadınlar çok küçük yaşlardan itibaren nasıl bir anne olacağımızı merak ederiz. 

Aslında bundan da önce anne olup olamayacağımız konusunda endişelerimiz vardır. 

Anne olamama korkusu hemen tüm kadınların yaşadığı bir korkudur. 
Zamanı gelip de anne adayı olduğunda anne olamama korkusu yerini iyi bir anne olup olamayacağına dair endişelere bırakır...

İyi anne olmak kavramı 90 yıllardan itibaren mükemmel anne olmak kavramına doğru gelişti. 

Bizden önceki kuşaklardaki annelerden beklentiler bebeğe kendilerinin bakmaları, tosun gibi (kilo olarak gösterişli anlamında), efendi (nerede nasıl davranacağını bilen, güvenilir), ana babasına, ülkesine hayırlı evlatlar yetiştirmeleriydi. Bir de büyüyüp elleri ekmek tuttu mu tamam.. 
Endüstrileşme ve küreselleşme ile sosyal dinamiklerin değişmesi, çalışan ve eğitimli kadın sayısının artması gibi nedenler annelik rolünden beklentileri artırdı.
Geçenlerde aile içi iletişim ile ilgili bir eğitime katıldım. Eğitmen katılımcılara çocuklarının ileride nasıl bireyler olmalarını istediklerini sorunca, gelen cevaplar şöyleydi; özgüvenli, başarılı, mutlu, sosyal, kendi ayakları üzerinde durabilen, kötü alışkanlıkları olmayan vs. vs. 

Çocukları yetiştirmek temelde annenin görevi olduğu için modern annenin önceki nesillerden gelen görevlerine başkaları da eklenmiş oldu. 

Özgüvenli bir çocuk yetiştirmek, ruh ve beden sağlığına dikkat etmek, akademik ve sosyal olarak başarılı olmalarını sağlamak, iletişimde bulunduğu çevreleri denetlemek ve kötü alışkanlıklardan uzak tutmak vs. vs. 
 
Bu beklentileri karşılayabilmek için modern anne kitaplara, dergilere, eğitmenlere, doktorlara, pedagoglara hücum etti. Çünkü bir önceki nesilde bu sorulara verilecek yanıtlar yoktu.
Telefon ile psikolojik danışmanlık hizmeti veren bir arkadaşım, en çok annelerden telefon aldıklarını ve çoğunlukla çocukları için danıştıklarını söylediğinde hiç şaşırmadım. Çünkü biz modern anneler yanıtlanması gereken onca soruyu annelerimize, anneannelerimize değil internete, profesyonellere sorar olduk. 

Yüzyıllardır genlerimizde taşıdığımız annelik içgüdülerimizi bir kenara koyup kitaplardan, internetten öğrendiğimiz şekilde çocuklarımızı yetiştirmeye koyulduk.
Malum beklentiler yüksek, mükemmel anneler olarak mükemmel çocuklar yetiştirmeliyiz. 
Size tavsiyem kendinizden böyle bir beklentiniz varsa hemen vazgeçin. Çünkü siz mükemmel değilsiniz, kimse değil, yetiştirdiğimiz çocuklar da mükemmel olamayacak. 
Amacımız “yeteri kadar iyi anneler olmak” olmalı. Çocuklarımızı kendimizi gerçekleştirme araçları olmaktan çıkartıp, ben sosyal olamadım o olsun, benim hobim yoktu onun olsun, ben çok ezildim o ezilmesin şeklinde yetiştirmeyelim. Onları tanımaya, isteklerini, duygularını, yatkınlıklarını anlamaya çalışalım. 
 
Mükemmel anneler her şeyi çocukları adına düşünür ve yapar, mükemmellik anlayışları çocuklarının hata yapmalarına izin vermez. Oysa yeterince iyi anneler çocukların deneyim ve yaşam becerileri kazanmasını sağlar. Denemelerine, hata yapmalarına, hatalarından öğrenmelerine izin verir. Çünkü yeterince iyi anne de hata yapar, hatalarından öğrenir. Önemli olan hata yaparsa hemen yanında olacağımızı hatırlatmak, ona destek olmaktır. 
Mükemmel anne her zaman ne yapılması gerektiğini bilir, kitaplardan okuduğu genel geçer kuralların her koşulda doğru olduğunu düşünür, karar verir ve uygular. 

Yeteri kadar iyi annenin ne yapılacağını bilmediği, şaşkın olduğu durumlar olabilir. Bu tarz durumlarda çocuğuyla ve içgüdüleriyle diyalog halindedir. 
Mükemmel anne bütün kararları vererek, kontrol ederek kendine bağımlı çocuklar yetiştirirken, yeteri kadar iyi anne çocuğu hayata hazırlayıp bağımsız çocuklar yetiştirebilir.
Mükemmel olmak ya da olmamak, işte bütün mesele bu…
Çocuklarınız sizin çocuklarınız değil,
Onlar kendi yolunu izleyen Hayat’ın oğulları ve kızları.
Sizin aracılığınızla geldiler ama sizden gelmediler
Ve sizinle birlikte olsalar da sizin değiller.
Onlara sevginizi verebilirsiniz,düşüncelerinizi değil.
Çünkü onların da kendi düşünceleri vardır.
Bedenlerini tutabilirsiniz,ruhlarını değil.
Çünkü ruhlar yarındadır,
Siz ise yarını düşlerinizde bile göremezsiniz.
Siz onlar gibi olmaya çalışabilirsiniz ama sakın onları
Kendiniz gibi olmaya zorlamayın.
Çünkü hayat geriye dönmez,dünle de bir alışverişi yoktur.
Siz yaysınız,çocuklarınız ise sizden çok ilerilere atılmış oklar.
Okçu, sonsuzluk yolundaki hedefi görür
Ve o yüce gücü ile yayı eğerek okun uzaklara uçmasını sağlar.
Okçunun önünde kıvançla eğilin
Çünkü okçu,uzaklara giden oku sevdiği kadar
Başını dimdik tutarak kalan yayı da sever.

3 yorum:

  1. Doğal anne-baba tepkileri azalıyor artık, etrafta neyin doğru neyin yanlış olduğuna dair o kadar çok bilgi var ki. Herkes kendince doğruyu yapmaya çalışıyor. Oysa her annenin en doğrusu kendi içinde...

    "Freud'a ne yaptık çocuklarımız böyle oldu?"'da geçen şu ifadeyi severim: 25 yıl önce hiçbir anne-baba önleyici danışmaya gelmezdi. Çocuklarının sevgisini kaybetmekten daha mı az korkuyorlardı o zaman?"

    YanıtlaSil
  2. Özellikle italik yazı içime işledi. Arada okumak için de favorilerime ekledim.
    Tarif çok net, eline sağlık ...

    YanıtlaSil
  3. yeteri kadar iyi olmak süper bence hayatın her alanında geçerli olması gereken bu zira; insanlar mükemmel olmaya çalışırken o kadar çok şeyi kaçırıyorlar ki hayatta ben çocuklarımın mutlu olmasını istiyorum o kadar :)

    YanıtlaSil