Ne çok işim vardı, ne çok yapacak şey…
Gidilecek yollarım, okuyacak okullarım, girilecek işlerim
vardı..
Evlenmek vardı, çocuk doğurmak..
Koşturmak vardı, sabah erken kalkmak, akşam eve yetişmek..
Arada nefes almak gerekti mi, gerekti..
Geçen 40 yıl beni daha güçlü, daha merhametli, daha olgun,
daha organize, sevdiklerine daha değer veren biri yaptı.. Ama içimdeki coşku da
azalmadı değil. Daha az şaşırır oldum olanlara, yeni dostlar edinmek için daha
az meraklı oldum sanki.. Ve sabahları sırt ağrılarım oldu yaşlanmak
böyle birşeymiş dedirten…
Bir yanım anne, bir yarım kadın, bir yanım kardeş, bir yanım
arkadaş.. ama çok az yanım çocuk oldu..
Bundan sonrası için, maçın ikinci yarısı için daha fazla
kahkaha istiyorum.. daha fazla tatil olsun mesela.. çocuklarla, eşimle daha
fazla eğlenceli gün batımları.. daha fazla yıldızlı geceler olsun. Kendimi ve çevremi daha fazla güzelleştirmek istiyorum.. Sahillere çekilip,
hayaller kurmadan önce kendi domatesimi, fesleğenimi yetiştirmek istiyorum
kendi toprağımda.
Bir sürü güzel kitap, film keşfetmek.. sevdiklerime
heyecanlı heyecanlı anlatmak istiyorum.
Farklı insanları, farklı ülkeleri, farklı düşünceleri
tanımak ve esinlenmek istiyorum.
“Sözlerimi geri alamam, yazdığımı
yeniden yazamam
Çaldığımı baştan çalamam, bir daha geri dönemem
Akıyorsa göz yaşım kurumasın, coşup seven gönlümse durmasın
Hiçbir kere hayat bayram olmadı ya da her nefes alışımız bayramdı
Bir umuttu yaşatan insanı
Aldım elime sazımı…….”
Çaldığımı baştan çalamam, bir daha geri dönemem
Akıyorsa göz yaşım kurumasın, coşup seven gönlümse durmasın
Hiçbir kere hayat bayram olmadı ya da her nefes alışımız bayramdı
Bir umuttu yaşatan insanı
Aldım elime sazımı…….”
Sağlık olsun, huzur olsun, sevdiklerim olsun, can dostlarım
olsun, ille de umut olsun.. yaşam sevinci olsun. Güzel günler için güzel
ülkemde, güneş yeniden doğsun…