Biraz
ihmal ettim, biraz erteledim ve tembellik yaptım, aylardır yazamadım.
Ama boşa
değil. İçimde büyümeye başlayan ikinci canı izlemeye daldım da ondan.
İlkinin
tadı öylesine güçlenerek devam ediyor ki, onca zorluğa rağmen ikinciyi yapma
cesareti buldum.
Tabi ki aslında bu benim kararım değil. Yüce yaratanın öyle
ince bir dengesi var ki, o gelmesi gerektiği zamanda geliyor zaten. Plan, program
hepsi insanın kendini oyalaması.
Şimdiki ben olarak, bu anki bilinç halimle içimde bir canı büyütmek beni acayip heyecanlandırıyor. Çok şükür.
İnsan her
deneyimle biraz daha olgunlaşıyor, yaşadığı her durum farklı bir şey katıyor. Doğum ise
bambaşka.
Her doğumla, her bebekle sadece kadın değil, insanlık farklılaşıyor.
Vücudun
zorlanıyor, zihnin karışıyor, enerjin bitiyor ama sonunda kendinden yeniden
doğuyorsun işte.
Zamanla
bebeğin büyürken sabrın da, sevgin de büyüyor kat kat.
Eskiden önemsediğin şeyler önemsiz, kızdığın
şeyler komik geliyor.
Sonra bir gün ekşimiş
ter kokan küçük bir atleti koklarken ve bundan keyif alırken buluyorsun
kendini..
Ellerin
sürekli dokunmak istiyor o pembe tene.. kalbin ellerinde atıyor sanki her
daim.. Ne güzel.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder