Ben kim miyim?

Bu bloğun sahibesi Nisan'ı, Elisa'yı, güneşli günleri, yemek masasi sohbetlerini, baharatçı kokularını, gökkuşağını, peynirin her çeşidini, damla sakızlı Türk kahvesini, psikolojiyi, taze ekmeğin ucundan koparmayı, semt pazarlarında gezmeyi, hayal kurmayı, dost sohbetlerini, radyo dinlemeyi, morali bozuk olanların neşelerini yerine getirmeyi, hayattan, sevgiden, olumludan, insan davranışından konuşmayı, anlatmayı ve öğrenmeyi seviyor!
Anne, eş, psikolog, çalışan, arkadaş, koç vs. vs..

31 Ekim 2011 Pazartesi

Milenyum Velisi olmak!


17 Eylül itibari ile artık ben de bir veliyim. 3.5 yaşındaki kızım anasınıfına başladı. Aslında bu velilik olayını pek de ciddiye almamıştım ta ki ilk veli toplantısına gidene kadar.
Ana sınıfındaki bir çocuğun velisi olmak ne kadar mühim olabilir ki canım, toplantıda ne konuşulacak ki derken.. önce okul psikoloğu çocuk gelişimi ve aile tavırları ile ilgili bilgilendirici bir toplantı yaptı. Sonrasında okul müdiresi elektronik öğrenci takip sistemini anlattı. Veli şifrelerinin cep telefonlarına gönderildiğini,  öğrencilerle ve okul aktiviteleri ile ilgili bilgilerin günlük olarak buradan takip edilebileceğini söyledi...Yaşasın aklımda tutmam gereken şifreler listesine bir yenisi daha eklendi.
Öğrenci takip sistemi müthiş, öğretmenlere herhangi bir sorunuz olursa çekinmeden e-mail atın, aynı gün cevaplanıyor, öğle yemeğinde, kuşluk vaktinde yiyip içilenler, aktivite planları sistemde görüntülenebiliyor, hatta öğrencilerin yaptığı her türlü aktivite hafta hafta fotoğraflanıp sisteme yükleniyor.
Kayıt sırasında formlara yazılan tüm veli bilgileri (tc kimlik numarası, mesleğiniz, iş adresiniz, doğum tarihiniz, telefonunuz vs. vs. ) sisteme yüklenmiş. Bir de kredi kartı numaram olsa soyup soğana çevrilebilirim.
Toplantının sonunda tüm branş öğretmenleri ile ayrı ayrı görüşmeler oldu. Beden, müzik, seramik, ingilizce, yoga... abartmıyorum her biri “öğrencinin İngilizceye eğilimi var, başlarda çekingendi ama son zamanlarda katılımcı” şeklinde oldukça detaylı gözlemlerini anlattılar.
Tüm öğleden sonra bu bilgileri alıp okuldan çıktığımda milenyum velisi olmanın ağır yükünü omuzlarımda hissettim. Daha bunun ilkokulu, ortaokulu, lisesi var.
Elektronik okul sistemleri ve elektronik haberleşme yöntemleri sayesinde “velilik” kavramı tamamen değişti. Öyle eskisi gibi yılda 2 kez gidilen toplantılarda devamsızlık durumu, ders notları gibi konularda sürprizlerle karşılaşmıyorsunuz.  Şöyle ağız tadıyla “aferin evladım göğsüm kabardı sınıfın en çalışkanıymışsın, ya da hayta rezil ettin beni sınfta” gibi yorumlar yapılamayacak. Artık her şey online. Öğrenci bir devamsızlık mı yaptı, anında velinin cep telefonuna mesaj geliyor “ öğrenciniz bugün derse gelmedi” .. Felekten bir gün çalıp okulu kırayım devrine son… Matematik sınavından kaç alındığını mı merak ediyorsun, gir şifreyi sisteme hemen öğren.. Karnenin üzerinde mürekkeple yazılmış notları değiştirme şaibesine de son verilmiş oluyor böylece..
Bu yöntemlerin öğrenci - veli iletişimine nasıl bir etkisi oldu bilmem ama veli ve okul arasındaki işbirliğinin süper ötesi olduğu kesin..




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder